top of page
icard_qrcode_users.png
Writer's pictureiCard Team

Diğer geçiş kontrol sistemleri ile QR kodun karşılaştırması

Updated: Sep 30, 2022


Çoğumuz QR kodu kullanmışızdır. Web sayfasını hızlı bir şekilde açmak veya mobil bankacılıkta hızlı ödeme yapmak için kullanmış olabiliriz ya da yakın zamanda QR kodunu aşı veya negatif test durumumuzu göstermek için kullanmışızdır. Ancak çok az kişi Karekodlu geçiş sistemlerinde QR kodunun binaya erişimi kontrol etmek için kullanılabileceğinin farkındadır. Peki bu çözümün faydaları nelerdir ve diğer çözümlere karşı nasıl bir üstünlüğe sahiptir?


Çalışma prensibi aslında çok basittir. Karekod (QR), iCard geçiş kontrol sisteminin yöneticisi tarafından e-posta veya SMS yoluyla ziyaretçiye gönderilir. Ziyaretçi daha sonra bu kodu akıllı telefonunun ekranında bina girişindeki QR okuyucuya veya görüntülü geçiş noktasına gösterir. Binaya uzaktan tek seferlik veya zaman sınırlı erişim izni vermenin en uygun yolu bu çözümdür. Böylece yüz yüze görüşmeye, RFID kartını teslim etmeye veya sonrasında geri almaya gerek kalmaz. Yönetici tarafından tanımlanan aralık sona erdiğinde, QR kodu geçersiz ve çalışmaz hale gelir.

Sistem yöneticisi QR kodunu kullanarak farklı ziyaretçiler için farklı izinleri ve kısıtlamaları kolayca tanımlayabilir. Erişimin tek seferlik mi yoksa tekrarlı mı olacağını, erişim izinlerinin geçerli olacağı zaman aralığını ve kodun birkaç saniye içinde erişim sağlayacağı kapıları belirleyebilirler. Kuryeye sadece ana kapıya tek seferlik erişim sağlayan bir QR kodu verilebilirken, çarşamba günleri saat 6 ile 8 arasında gelen bir temizlikçiye sadece bu zaman aralığında tekrarlayan ve sunucu odası hariç her alana erişim izin veren bir kod verilebilir. Üçüncü kattaki klimayı tamir etmek için gelen servis teknisyenleri, tek seferlik erişimli ve sadece üçüncü kata özel bir karekod alırlar.

QR kodu, yöneticilerin çok yönlü bir arayüz aracılığıyla yüzlerce kişi için binanın çeşitli bölümlerine erişimi kontrol ettiği ofis dışında da popülerlik kazanmaktadır. Örneğin artık mobil uygulama kullanarak siz tatildeyken çiçeklerinizi sulamaya gelecek bir arkadaşınıza tek seferlik erişim sağlayan bir QR kodu gönderebilirsiniz. Elbette bunu için evde bir QR kod okuyucu veya çok yönlü bir diyafon kurulması gerekir.


Erişim kontrol sistemlerinde QR kodlarının en önemli üç avantajı:


· Uzaktan provizyon - yüz yüze görüşmeye gerek kalmaz, her işlem çevrimiçi yapılır. Sistem yöneticisi QR kodunu kullanıcıya e-posta veya SMS yoluyla gönderir. Mesaja ek bilgiler dahil edilebilir (QR kodunun nasıl kullanılacağı veya kapıdan geçtikten sonra nereye gidileceği).

· Temassız giriş – Binaya erişim sağlamak için kullanıcının bir okuyucuya veya diyafona dokunması gerekmez. Sadece kodu okutmak için görüntülü diyafonun okuyucusuna veya kamerasına yaklaştırdıkları telefonlarına dokunurlar.

· Anahtarsız yöntem - erişim sağlamak için özel bir nesne (anahtar, RFID kartı) gerekmez. Yalnızca akıllı telefonlarına ihtiyaç duyarlar. Anahtar veya RFID kartı satın almaya gerek olmadığından işletme maliyetlerinin düşük kalması sizi memnun edecektir.


Çanlar RFID ve biyometri için mi çalıyor?

QR kodunu, yaygın olarak kullanılan diğer erişim kontrol yöntemleriyle karşılaştıralım:

PIN ve QR Kod karşılaştırması


Bu iki erişim yöntemi çok benzerdir. PIN'ler, e-posta yoluyla gönderilebildikleri için tek seferlik kullanımda veya zaman sınırlı erişim için elverişlidir. Ancak PIN kodu da QR kodu gibi, kullanıcı tarafından yetkisiz bir kullanıcıya kolayca iletilebilir. QR kodlarının avantajı, temassız kimlik doğrulamaya izin vermeleri ve QR kodunu okumak için yalnızca kaliteli kameraya sahip bir görüntülü diyafon gerektirmesidir.

RFID ve QR Kod karşılaştırması


RFID, halen erişim kontrolünde en yaygın kullanılan yöntemdir. Bununla birlikte, RFID kartları yalnızca tek seferlik kullanıma veya zaman sınırlı erişime pek de uygun olmayan bir yöntemdir. Kartı, kullanabilmesi için kullanıcıya fiziksel olarak vermeniz gerekir. Kullanımdan sonra, kullanıcı kartı fiziksel olarak iade etmelidir. Telefonların aksine kartlar bir yerde unutulabilir. Güvenlik açısından bakacak olursak RFID kartlar tercih edilebilirliği daha yüksektir. Kopyalaması çok pahalı olmasa da özel bir donanım gerekir ve QR kodunun aksine, kartı e-posta veya WhatsApp yoluyla yetkisiz bir kişiye gönderemezsiniz.

Biyometrik kontrol ve QR Kod karşılaştırması


Erişim için parmak izi ve yüz taramalarının kullanımı bugün belki de her zamankinden daha çok tartışılmaktadır. Kullanıcı parmak izi veya yüz verilerini tekrar değiştiremeyeceğinden biyometriğin kötüye kullanımı son derece tehlikelidir. Bunun yanı sıra, özellikle geçici ziyaretçilerden bu tür kişisel bilgilerin paylaşılmasının istenmesi konusunda gizlilik endişeleri vardır. Sonuç olarak, bu yöntemin tek seferlik erişim için kullanılması tartışmalıdır. Elbette, biyometrik kimlik doğrulama ek bir nesne taşınmasını gerektirmediğinden kullanıcı için oldukça kullanışlıdır. Ancak, tek seferlik girişler için biyometrik doğrulama kesinlikle uygun değildir: parmak izi ya da yüz önceden "gönderilemez" ve öncelikle harici bir okuyucu üzerinden sisteme yüklenmelidir. Dahası, yüz tanıma teknolojisi çok pahalıdır ve gerçekten kaliteli olduğundan emin olmanız gerekir. Çünkü, sistemin yetkili bir kişinin yalnızca tek bir fotoğrafına verdiği tepkinin getirebileceği riski almış olursunuz.

Bluetooth ve QR Kod karşılaştırması


Mobil erişim (Bluetooth), QR kodun tüm olumlu özelliklerine sahiptir: kimlik bilgileri uzaktan verilebilir, temassızdır ve herhangi bir anahtar veya kart gerekmez. Ek olarak, Bluetooth üzerinden kimlik bilgilerini kopyalamak imkânsız olduğu için son derece güvenlidir. Kopyalanabilmesi için kullanıcının yetkisiz bir kişiye telefonunu direkt teslim etmesi gerekir. Bluetooth ile kimlik doğrulamaya karşı olunmasının sebebi giriş için akıllı telefona özel bir uygulama indirilmesinin gerekmesidir. Her ne kadar böyle bir uygulamayı indirmek yalnızca saniyeler sürse de geçici ziyaretçiler bunu yapmak istemeyeceklerdir.


(Kaynak : net.ae)



Comments


bottom of page